SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ORUÇ BAHSİ

<< 1102 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

55 - (1102) حدثنا يحيى بن يحيى. قال: قرأت على مالك عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنه ؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم نهى عن الوصال. قالوا: إنك تواصل. قال "إني لست كهيئتكم. إني أطعم وأسقى".

 

[ش (نهى عن الوصال) قال الإمام النووي: اتفق أصحابنا على النهي عن الوصال. وهو صوم يومين فصاعدا، من غير أكل وشرب بينهما].

 

{55}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki) Malik'e, Nafi'den dinlediğim, onun da İbni Ömer (Radiyallahû anhûm)'dan naklen rivayet ettiği şu hadîsi okudum:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) visal orucunu yasak etti, Ashâb:

 

  «Ama sen visal yapıyorsun.» dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

  «Ben, sizin gibi değilim, çünkü ben (Rabbim tarafından) doyurulur ve sulanırım.» buyurdular.

 

 

56 - (1102) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن نمير. ح وحدثنا ابن نمير. حدثنا أبي. حدثنا عبيدالله عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنه ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم واصل في رمضان. فواصل الناس. فنهاهم. قيل له: أنت تواصل ؟ قال:

 "إني لست مثلكم. إني أطعم وأسقى".

 

{56}

Bize, bu hadîsi Ebû Bekir b. Ebi Şeybe de rivayet etti. (Dediki) Bize Abdullah b. Numeyr rivayet etti, H.

Bize İbni Numeyr de rivayet etti. (Dediki) Bize babam rivayet etti. (Dediki) Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da İbni Ömer (Radiyallahû anh)'dan naklen rivayet eyledi ki,

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazanda visal yapmış, (Onu görünce) halk da visal yapmışlar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onları bundan menetmiş. Kendisine :

 

— «Ama sen visal yapıyorsun.» diyenler olmuş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

  «Ben sizin gibi değilim. Çünkü ben doyurulur ve sulanırım.» buyurmuşlar.

 

 

(1102) وحدثنا عبدالوارث بن عبدالصمد. حدثني أبي عن جدي، عن أيوب، عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنه، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله. ولم يقل: في رمضان.

 

{…}

Bize Abdülvâris b. Abdissamed rivayet etti. (Dediki)  Bana babam, dedem'den, o da Eyyûb'dan, o da Nafî'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu Hadîsin mislini rivayet etti. Yalnız, «Ramazan'da» kaydını söylemedi.

 

Bu hadisi Bubâri «Kitâbu's-Savm» in bir-iki yerinde tahric etmiştir.

 

 

İzah:

Visal: îftâr etmeksizin arka arkaya birkaç gün oruç tumaktır.

 

Buhâri'nin bir rivayetinde: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem) visal yaptı. (Bunu görünce) halk da visal yaptılar, fakat bu onlara güç geldi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de kendilerini bundan menetti...» denilmektedir.

 

Bundan anlaşılıyor ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ümmetini visal orucu tutmaktan menetmesine sebep açlık ve susuzluk meşakkatidir.

 

Ashab-ı kiram «Bunu sen de tutuyorsun ya Resûlallah.» deyince, Fahri Kâinat (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) efendimiz:

 

«Ben, sizin hey'etiniz gibi değilim.» buyurarak kendi halinin, ashabına benzemediğini anlatmıştır.

 

Ulemâdan bâzıları bu hadîsdeki «Hey'et? lafzının zâid olduğunu söylerler. Maksat: «Ben sizin gibi değilim.» demektir.

 

ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hâlini:

 

«Ben doyurulur sulanırım.» cümlesiyle izah buyurmuştur. Zira Teâla Hazretleri ona yiyecek ve içecek yerini tutacak feya ihsan eder. Bu sûretle açlık ve susuzluk hissetmez. Ona ibâdet ve tâat hususunda kuvvet ihsan eder, vücûduna zaaf ve bitkinlik arız olmaz.

 

Burada şöyle bir suâl hâtıra gelebilir: «Acaba bu hadîsden zahiri mânâsı murâd edilip de, Allah Teâla, Resâl-i Ekrem'ini cennet taamlarıyla cennet meşrubatından doyurup sulamamış mıdır?»

 

Cevâp: Bunu söyliyenler de olmuştur. Ortada hiç bir mânide yoktur. Çünkü Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah Teâla indinde cennet taamlarıyla doyurulup sulanmaktan daha çok ikramlara lâyıktır. «Bu takdirde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) visal yapmamış olur.» şeklinde bir suâl vârid olmaz, çünkü cennet taamları dünya taamlarına benzemez. Binâenaleyh onlar visal orucuna mâni değildir.

 

Bâzıları: «Yiyip içtiği halde visalinin bozulmaması Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e mahsustur. Bu babda ümmetinden hiç bir kimse o'na kıyâs edilemez.» demişlerdir.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ümmetini visal orucundan nehiy buyurması, tahrim mi yoksa tenzih mi ifâde ettiği, hususunda ulemânın ihtilâfı vardır. Hadîsin zahirine bakılırsa buradaki nehiy tahrîm içindir.

 

Gerçi Ashâb-ı kiram 'dan bir cemâatın visal orucu tuttukları rivayet olunmuştur. Meselâ Askeri 'nin «Kitâbü'l-Evâil» nâm eserinde Hz, Abdullah b. Zübeyr'in onbeş gün Visal orucu tutardığı bildirilmektedir.

 

Âmir b. Abdillah b. Zübeyr, Ramazanın onaltı ve onyedinci gecelerinde visal yapar, hiç bir şey yiyip içmemek suretiyle orucuna devam eder sonra yağ ile iftar edermiş. Kendisine neden böyle yaptığı sorulunca :

 

— «Yağ bağırsaklarımı ıslatıyor ve su cesedimden çıkıyor.» cevâbını vermiş.

 

Mes'elenin te'vili ihtilaflıdır.

 

Ulemâdan bâzıları: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabına acıdığı için visal orucunu menetmiştir. İktidarı olanları visal orucunu tutmakta beis yoktur. Çünkü böyle bir kimse yemesini içmesini ancak Allah için terkeder demişlerdir.

 

İmam Ahmed ile îshâk sahurdan sahura visal yapmayı mekruh saymamışlardır.

 

Ebû Hanîfe, Mâlik, Şâfiî ve fukahâdan bir cemaata göre visal orucu ne suretle olursa olsun mekruhtur. Onlara göre hiç bir kimsenin visal yapması caiz değildir.

 

Hattâbi  «Visal orucu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hasâismdandır. Bu oruç ümmetine yasak edilmiştir.» diyor.

 

Zâhiriler'e göre visal orucu haramdır. «El-Mühezzeb» şerhinde bu orucun kerâhet-i tahrîmiye ile mekruh olduğu kaydediliyor.

 

Taberi diyor ki: «Ashâb-ı kiram'dan bâzıları ile başkalarının günlerce yemeyi terkettikleri rivayet olunmuştur. Onlar bunu çeşitli sebeplerle yapmıştır. Bâzıları visal orucuna iktidarı olduğu için visal yapmış, ve iftarlığını fakirlerle muhtaçlara vermiştir. Bir takımları, iftardan, müstağni oldukları yahut nefisleri alıştığı için visal yapmışlardır. Nitekim Ameş'in rivayetine göre Teymi: .        

 

— Ben bazen oruç tutmadığım halde otuz gün bir şey yemeden dururum, bu benim muhtaç olduğum vazifeleri görmeme mâni olmaz, demiştir. A'meş, îbrâhim-i Teymi'nin iki ay bir şey yemeden yalnız hurma hoşafı içmekle iktifa ettiğini söylemiştir.

 

Bâzıları da nefsini şehvetten menetmek için visal orucu tutmuşlardır. Onlar bunu efdal görmüşlerdir.»